Hayatın kendisi zaten bir yarış. Ancak en önemlisi ve değerlisi; İnsanın Kendisiyle Olan Yarışı ?Bu detayı herkes kaçırarak hep birileriyle uğraşarak aslında “Anı/Bugünü” kaçırıyorlar.
İşte bence en acısı da bu.
Çünkü hayatın gerçek güzelliklerini görmeden, başkalarının hayatlarıyla, yaşamlarıyla, kıyafet ya da “fiziğiyle güzelliğiyle” kıyaslama yapıp aslında kendisine hayatı zindan ediyor. Bu tırnak içine aldığım noktada hayatta çok deneyim yaşadım. Fiziksel yapımda (boy “1.71”, kilo “57”, ten rengi vb.) kıyaslamalara o kadar çok maruz kaldım ki; en son artık karşı tarafa gülerek geçmeyi tercih etmeye başladım. Çünkü bu boy, ten Allah vergisi olduğundan yapabileceğim, söyleyebileceğim hiçbir şeyim yoktu ? Kilo konusunda dikkatliyimdir ama o konuda yapacaklarımı elimden geldiğince yapmaya gayret ediyorum ?
Ayrıca dışardan bakıldığında muhteşem 4/4’lük müyüm tabii ki HAYIR! Hele siz bi de bu Deli ZuZu’yu anneme sorun “Bin Ah İşitin ?” Yok ya bence vazgeçin, saatlerce konuşup devrelerinizi yakmasın ? Fiziksel olarak; tavşan dişlerimle, kepçelerim vardı (ilkokuldan beri o kelimeyi duyup bende travmatik hislere yol açan) durumumdan yeni kurtuldum. Artık kendimle daha barışık halde sürekli gülen yüzümle ki “kepçelerle de çok gülerdim” sadece ve sadece çok çok mutlu birisiyim.
İşte demem o ki; hayat başkalarıyla kıyaslama yapıp, hayıflanacak ya da kıskanacak kadar uzun değil. Bence hemen bu duruma bi el at ve Yepyeni Senle Barışıp Dünyaya Gülümse.
Gör ki o zaman her şey çokça mükemmel ve keyifli olacak ??
Zaman ayırıp okuduğunuz için Teşekkürler Efem ????